28 Kasım 2013 Perşembe

Lucy Kevin- Düğün Hediyesi


Kitabın kapagını görüdüğünüz de sizde benim gibi hissettiniz mi bilemiyorum ama ben bu kapağı gördüğümde gerçekten kitabın ''beni oku'' dediğini işitir gibi oldum ve o sesi dinledim..
Çok tatlı bir kitap ayracıyla birlikte satılıyor olsada kitap, o kitap ayracını kullanmaya hiç fırsatım olmadı çünkü bir gece içerisinde okuyup bitirdim (öyle gözünüz korkmasın 153 sayfacık:)

O kadar sıcak ve tutku dolu bir aşk hikayesi ki bitirmeden uyumam imkansızdı.. Mutluluk için seçimlerimizden, karşılaştıgımız ya da karşılaşabileceğimiz sonuçlardan ve bu sonuçlara olan tepkimizden de bahseden kitap beni gerçekten etkiledi.

Aslında seri olarak 4 kitaptan oluşan ve serinin ilk kitabı olan Düğün Hediyesi'nin diğer 3 kitabı henüz  Türkçeye cevrilmemiş olacak ki her hangi bir yayın organından kendilerine ulaşmak henüz mümkün  değil.

Gerçekten romantik romanlar seviyorum diyarsanız Lucy Kevin- Düğün Hediyesi tam size göre bir kitap.

Sevgilerle!
İlayda Zerepcan

5 Kasım 2013 Salı

Dan Brown- Cehennem



ABD'li yazar Dan Brown'nun beklenen ve önceki kitaplarını aratmayan eseri ''Cehennem''.. Bu kitap ''Melekler ve Şeytanlar'' kadar olmasada yine Sanat Tarihi kokan, gerilim ve macera içeren bir eser. Üstelik en önemlisi Dan Brown bizi bu kez İstanbul'un derinlerinde bir yolculuğa çıkarıyor. 

Harvard üniversitesi simgebilim profesörü Robert Langdon'nın yine başrolde olduğu bu eserin konusu, dünyayı sonsuza kadar değiştirecek bir olayı engellemeye çalışmak. Fakat burada bizi bekleyen süpriz profesörün hafızasını kaybetmiş ve yakın geçmişi hatırlamıyor olması.. 

Oldukça başarılı olan mekan tasfirleri beni en çok etkileyen yönlerinden biriydi kitabın. Ayrıca olayların akışı, birbirine bağlanışı, yine Dan Brown'un alıştığımız tarzından ödün vermediğinin de bir kanıtı.

Bu kitabı okuduktan sonra Dan Brown'nun bu denli geniş sanat tairihi bilgisi nereden geliyor ve sanat tarihine merakının sebebi nedir diye biraz araştırmak istedim. Cevabı çok basit.. Eşi bir sanat tarihçisi ve yazara kitaplarında yardımcı oluyormuş..

Şayet hala bu kitabı okumadıysanız, en kısa sürede okumanızı tavsiye ediyorum..



Sevgilerle!

İlayda Zerepcan




27 Ekim 2013 Pazar

Macaristan'a doğru

Macaristan'a, Viyandan otobüsle kısa bir sürede vardım. Oldukça kaliteli ve ucuz bi firma olan Student Agency.. Kesinlikle tavsiye ediyorum!

Macaristan sokaklarında yürürken kiliseler yerine camiiler olsa aslında yolunuzu bulabilirmişsiniz gibi, sanki Türkiyede herhangi bir yerde geziyormuşsun gibi hissediyorsunuz. Tabi şimdi buradan çıkarılacak sonuç ''öyleyse gitmeyelim'' olmasın. Bir sanat tarihçisi olarak oldukça beğendiğim ülkelerden diyebilirim. Aslında anlatmak istediğim sanki bizden bir yermiş gibi olduğu.. Avrupa olmasına rağmen çok da o havayı yansıtmıyor oluşu. Daha mütevazi daha sahsına münhasır bir yapılaşması olan bir ülke Macaristan..


Görsel öğelerle zengin bir ülke Macaristan, az önce de belirttiğim gibi tam olarak bir Avrupa ülkesi diyemeyiz belki ama zengin sanatsal dokuları da bünyesinde bulundurmasını göz ardı edemeyiz. 


Halkı yardım konusunda gerçekten oldukça bize benziyor. Sordugunuz yeri tarif etmektense sizi alıp oraya kadar götürüyor ya da elinize bir kroki çiziyorlar. Yani birkaç gün önceki Viyana seyahatim de karşılaşmadığım birşey (gerçi Viyanada yol haritası sistemi oldukça gelişkin) 


Kahramanlar meydanına giderken gördüğüm bu yapı kütlesel olarak oldukça dikkat çekici.. Üstelik içerisinde bir din adamının eli sergileniyor. Bu beyfendi yıllar önce ölmüş fakat eli uygun şartlarla bozulmadan hala saklanıyor. İçeride özel bi oda da sizi karşılıyor.


Şimdi Avrupaya benzemiyor diye adamlara biraz çamur atmış gibi oldum ama nacizane kendilerinin bu görkemde bir belediye binaları var. (demek ki o kadar da bize benzemiyorlar)


Şehrin oldukça yüksek bir noktasında sizi bu kale karşılıyor, oldukça görkemli ve kesinlikle görülmesi gereken bir yer.


Bu kaleye işte arkamda gördüğünüz bu aslanlı köprüden geçerek ulaşıyorsunuz. Her yeri görme arzusuyla yürümek istediğim bu köprüde soğuktan yüz felci geçirmek üzereydim. Aylardan Ocak sıcaklık sıfırın altındaydı ve oldukça kuvvetli bir fırtına vardı.


Ve elbette son ve en önemli olarak Kahramanlar Meydanı, buraya oldukça uzun ve geniş bir caddeden gidiliyor ve bu caddenin üzerinde sağlı sollu ülkelerin konsoloslukları yer alıyor. 20 ya da 30 ülkenin görkemli konsoloslukları.. Çok fazla ülke gezdim ama hiç bu kadar güzel konsolosluklar görmemiştim diyebilirim..



Sevgilerle
İlayda Zerepcan

20 Ağustos 2013 Salı

Bir harika ülke Çek Cumhuriyeti!



Şahsi fikrimle başlamak istiyorum bu yazıma. Gezdiğim onca ülkeden birine yerleşmem gerekseydi bu kesinlikle Çek Cumhuriyeti olurdu! Öyle güzel sokakları öyle hoş insanları var ki! Kaybolmanın size zevk verdiği bir şehir burası. Küçük ve güzel..




13.yy da yapılmış Charles Köprüsüne giden bir sokak fotoğrafı üstteki, kış mevsimi olmasına rağmen oldukça kalabalık bir turist kitlesi var Prag'ın




İşte ünlü Charles Köprüsünün girişinden bir fotoğraf. Köprü baştan sona kadar incilden alınmış bazı hikayelerin tasvir edildiği heykellere sahip.. Hepsi de köprünün asıl sahipleri olarak sizlerin beğenisine sunuluyor. Aşağıda birkaç örnegini görebilirsiniz.




İsa'nın çarmıhtaki tasviri..




Yine İncil de sözü edilen Azizlerden birinin tasviri



Ve köprüden geçen harika bir çift! Unutmadan söylemek istiyorum ki eğer bu köprüden geçerken bir dilek tutmalısınız bu dileğin gerçek olacağına inanılıyor Pragda.



ve birde Prag'daki dilenciler hep bu pozisyonda dileniyorlar. Oldukça şaşırtıcı!


Son olarak eğer güzel meydanlarda dolaşmak, sanatın eşsiz dokusunu hissetmek, sıcak ve samimi bir tatil istiyorsanız Prag oldukça iyi bir tercih olacaktır.


Sevgilerle!
İlayda Zerepcan

3 Ağustos 2013 Cumartesi

Kış Tatilinde Avusturya!


  Görkemiyle göz kamaştıran sokaklar, sanatı hissetmek, değişik lezzetler tatmak istiyorsanız Avusturya'nın başkenti Viyana tam da size göre bir şehir!



23 bölgeye ayrılan ve bir uçtan diğerine maximum 30 dakika da gitme imkanı sunan gelişmiş bir ulaşım sistemine sahip. Üstelik bu ulaşıma hiç hakim olamamış olsanız bile gitmek istediğiniz yerin bölgesini bilmeniz yeterli. Çünkü metro ulaşımında çok fazla bilgi sahibi olabileceğiniz anlaşılır bir harita sistemi mevcut. Bu haritalara metroların içinden, metro bina duvarlarından ya da tourist information merkezlerinden ulaşabilirsiniz.



Gerçekten görkemli mimari beklentinizi karşılayacak ve sanatın buram buram kokusunu hissedeceksiniz. Kiliselerin ihtişamı daha önce size yaşamadığınız bir deneyim yaşatacak.




Cadde aralarında, herhangi bi sokakta yürüdüğünüzde girdiğiniz herhangi bir kilise sizi böyle süprizlerle karşılıyor. Ya da yürüdüğünüz aynı sokaklarda özel mimariler bile sizi çok özel hissettiriyor. Çünkü her yönden yaşam standartları yüksek ve görselliğe önem veren bi şehirdesiniz.




Elbette dini yapılar dışında, özel yapılar olan sarayları da göz ardı etmemek gerekir. Buralarda sizi özel saray koleksiyonları karşılayacak ve Mozart eşliğinde tarihin içinde yürüyeceksiniz.



Tabi Viyana'ya kadar gelip de schnitzel yememek ve melange içmeden dönmek olmaz. O zaman da sizi böyle güzel bir manzara karşılıyor .


Sevgilerle!
İlayda Zerepcan

31 Mayıs 2013 Cuma

Melissa Senate- Kırık Kalpler Tamircisi



Tam da isminden anlaşılacağı üzere burası bir ''Kırık Kapler Tamircisi''  ve sanırım bundan güzel bi ad ve başlık bulunamazdı bu eser için. Kitap karakterlerinin her birinin farklı, bir o kadar da acı öyküleri bulunuyor.

''Bazı Mutluluklar Yolculuklarla Başlar''
Herşey bu çevrede dönerken bazı anlarda fazla döndüğünüzü hissediyorsunuz. Artık sonuca bağlanacak diye beklerken başka bi yol ayrımıyla daha karşılıyor sizi yazar.. Hal böyleyken biraz kırılıyor biraz üzülüyorsunuz. Bu yüzden ne yazık ki pek akıcılıktan söz edemicem. Ayrıca  kitabın beklenen ve tahmin edilen bi sonucu olması bir süprize bağlanmaması da söz konusu.

Her sevgiyi tadacağınız bir kitap ''Kırık Kalpler Tamircisi''. Ayrıca 3 sayfada gözlerimin dolduğunu da belirtmeden edemicem..


Sevgilerle
İlayda Zerepcan

27 Mayıs 2013 Pazartesi

Darien Gee- Dostluk Ekmeği


       Güzel başlığıyla anlatıyor bizlere Darien Gee, imkansızı gerçekleştirmenin aslında elimizde olup yeniden mutlu olmanın büyük şeylere bağlı olmadığını..
   
      Bir damla gözyaşı ve umutla yoğrulmuş küçük bir hediye, kırılan kalbinizi iyileştirip tüm hayatınızı değiştirmeye yeter mi?


       
Julia, bir gün kapısının önünde bulacağı ekmek mayasının hayatını bu kadar değiştireceğini hayal edemezdi.. Çünkü o hayatın kendisine oynadığını düşündüğü oyundan yeterince yorulmuş ve artık gücü tükenmişti..

     Kendinizden parçalar bulup yaşam sevinci hissedeceğiniz harika bir roman Dostluk Ekmeği.. Çoğu zaman hissettiğimiz duyguların bi yansıması adeta. Hayatın tam ortasından bir kitap. Öyle ki günlerce Julia'yla üzülüp sevindim. Onun umutlarını paylaştım. Çeşitli karakterlerde eminim sizde kendinizi bulacaksınız. 

    Ayrıca sizlere kitap boyunca bahsedilen o muhteşem lezzetiyle Amiş Dostluk Ekmeği'nin kitap sonunda birde tarifi yer alıyor. Bu kitabı edinip okuyan herkesin bu ekmeği yapmak isteyeceğini tahmin edebiliyorum çünkü Julia ve diğer karakterlerin hayatında yaptıgı değişim ona lezzeti dışında ayrı bir de anlam yüklüyor.


Sevgilerle!
İlayda Zerepcan

26 Mayıs 2013 Pazar

Sarah Jio- Mart Menekşeleri



 
   


       İlk kitabı olan Mart Menekşeleri'yle Library Journal En İyi Kitap Ödülü'ne layık görülen Sarah Jio'nun bir çok duyguyu size bir arada yaşatan, içinizi ısıtan, sevgi dolu romanı..


Bir kadının yüreği sırlarla dolu bir denizdir.. (!)

      Açıkcası bu cümleden gerçekten etkilendiğimi söylemek istiyorum.. Kitabı elime alıp bu cümleyi okuduğumda gerçekten öyle olduğunu düşünmüştüm.. Bana gerçek bir duygu yaşatacağını ve kitapla duygusal bir bütün oluşturacağıma karar verdim ki hemen satın aldım. Doğruyu söylemek gerekirse beni hayal kırıklığına uğratmadı.. Bittiğinde adı geçen karakterleri özledim..

Kitabın karakterlerinden Emily Wilson'un sarsıntılı evliliğinden sonra kendine zaman ayırmak için gittiği Bainbridge Adası'nda gerçeklerle yüzleşmesini konu alan ve sizi tüm bunlar yaşanırken duygu seline sürükleyecek oldukça başarılı bir eser.. Emily'nin geçmişinde saklı olanları arayışında ve her karşısına çıkan yeni bir parçada derinden etkilenişine şahit olacaksınız.. Her an daha fazla  anlaşılır, her an daha karışık.. Her an daha tatminkar, her an daha doyumsuz..

Gerçek aşkın gücünü ve neler yaptırabileceğini anlayacağınız, kesinlikle bitsin istemeyeceğiniz ama neler olduğunu da öğrenmek için can atacağınız bir roman Mart Menekşeleri..


Sevgilerle!
İlayda Zerepcan